Yunanistan’ın Leptokarya bölgesinde gerçekleştirilen “EcoFriends” isimli Erasmus+Youth Exchange Programı’na Türkiye’den altı katılımcı gönderdik.
7 – 16 Mayıs 2019 tarihleri arasında gerçekleştirilen Gençlik Değişim Programı’na, Gençlik Çalışmaları Derneği’ni temsilen; Burak Aylı, Ezgi Oyur, Furkan Er, Gülşen Bolat, Nursen Güçkan ve ekip lideri olarak Hasan Ergün katılım göstermiştir.
Non-formal eğitim modelinin uygulandığı programda, çevre ve çevreye dair bir çok konuda farkındalık çalışmaları gerçekleştirildi.
Yunanistan’daki “Youthfully Yours GR“ isimli kuruluşun ev sahipliği yaptığı Projede, Estonya, Hırvatistan, İspanya, İtalya, Portekiz, Türkiye, Yunanistan gibi çeşitli ülkelerden gelen toplam kırk dört katılımcı vardı.
Projenin ilk günü katılımcıların birbirlerini daha yakından tanıması için çeşitli tanışma oyunları oynandı. Proje hakkında “beklentilerden, yapılacak katkılardan ve korkulardan” oluşan bir bilgi ağacı yapıldı.
İkinci güne ise ”spider-web” denilen takım ve strateji oyunu ile başlanıldı. “Takım oyunu” mantığında işleyen bu oyuna, katılımcıların biraz daha paylaşım yapıp tanışması sağlandı. Günün devamı, meditasyon ve genel değerlendirme ile tamamlandı.
Programın üçüncü günü ise ”Ecofobia” kavramı ile tanışıldı. Ayrıca katılımcıların, kendi ülkelerinde, çevre problemlerine çözüm olarak uyguladıkları “ülke politikalarının” sunumları yapıldı. Farkındalık kazanmak ve dünyada ülke bazlı olarak ne gibi politikalar izlendiği görülüp, her katılımcının kendi ülkesinde uygulaması açısından, ortak bilgi havuzu oluşturulmuş olundu. Aynı günün akşamında ise farklı kültürler hakkında çok fazla şeyin öğrenildiği ve aynı zamanda bol bol eğlenildiği “Intercultural Night” etkinliği vardı.
Dördüncü günde, iki gün sonra yapılacak olan atölye çalışmaları için gruplara ayrınıldı. Daha sonra Satir’s Mandala’da yer alan kavramlar hakkında konuşulup, fikir paylaşımı yapıldı. Akşam ise “Intercultural Night” etkinliğinin ikincisi vardı.
Türkiye ve Gençlik Çalışmaları Derneği’nin tanıtıldığı, bol paylaşımlı, bol halaylı, eğlenceli bir kültür akşamı yaşandı.
Programın “free day” olarak ayarlandığı beşinci gününde ise, Yunanistan’ın güzel ve sakin şehri olan Larissa’yı keşfteme fırsatı bulunuldu. Ertesi gün ise çevre hakkında atölyelerin düzenlendiği, herkesin dönüşümlü olarak “kolaylaştırıcı” olduğu bir takım etkili ve öğretici çalışmalarla geçti. Takım halinde hareket etmek, organizasyon yeteneklerini geliştirmek, anlamında oldukça başarılı bir süreç yaşanıldı. Yedinci gün sabahında, 1969 yılına geri dönülüp, çevre hakkında konuşma ve tartışma grupları oluşturuldu. Günün devamında, yağmur nedeniyle “doğa festivali” gerçekleştirilemedi fakat bu etkinlik yerine çevreyle ilgili öğretici belgesel filmler izlenildi.
Programın son gününe, sahilde meditasyon yaparak başlanıldı. Devamında ise diğer günlerin fotoğraf ve görüntülerinin olduğu hatıra videosu izlenerek, katılımcılara Youthpass sertifikaları verildi. Günün akşamında, barbekü ve proje kapanış vedasıyla, bu etkili ve eğlenceli Erasmus programı sonlandırıldı.
Son olarak, katılımcılarımızın yaşadığı bu unutulmaz ve paha biçilemez deneyimlerini, bir de onların ağzından dinleyelim;
Merhaba Ben Hasan,
Bu katıldığım 4. Erasmus+ programıydı. Daha önce sadece Erasmus+ Eğitim Kurslarına katılmıştım. Bu seferki, “Değişim Programı” olduğu için, bu anlamda bir ilkti benim adıma…
Bugüne kadar katıldığım Erasmus programlarının en eğlencelisi ve en öğreticilerinden biriydi diyebilirim. Katılımcıların çeşitliliği ve sayıca çokluğunun da etkisiyle bir çok farklı insan enerjisiyle karşılaştım. Birbirinden farklı 44 kişinin bir arada bulunması, bir takım zorlukları beraberinde getireceğini düşünürken, tam aksine farklı enerji ve kişileri ortak bir paydada toplayan bu özel içerikli proje, insanları tanımak ve doğa için “hep birlikte bir şeyler yapmak” adına çok kıymetli şeyler öğretti bana… “Ecofobia” denilen bir kavramla, ilk defa bu programda tanıştım. Yoğun ve etkili geçen projede, artık ne yapmam gerektiği konusunda daha bilinçliyim ve kendime şimdi gönül rahatlığıyla “ben bir çevreciyim” diyebilirim. Lütfen; atmayın, dönüştürün, paylaşın, tekrar kullanın. Gitgide büyüyecek olan bu özel arkadaş grubuna sizleri de bekleriz: #EcoFriends .
Merhaba Ben Nursen,
Çevre, hayat, farklı kültürler hakkında çok şey öğrendiğim bir projeydi. Proje sonunda kendimi gözlemlediğimde fikirlerimde, yaklaşımlarımda, bakış açımda bir çok şeyin değişip dönüştüğünü görüyorum. Başlangıçta projeye katılmakta kararsızdım ve rahat olduğum alandan çıkmak istemiyordum. Fakat proje başladığında ise adeta projenin bitmesini istemedim. Benim açımdan proje, çok öğretici, eğlenceli ve unutamayacağım sekiz günlük bir deneyimdi.
Merhaba Ben Gülşen,
Küçüklüğümden beri çeşitli böcek ve diğer hayvan türlerinden korkar, görünce de uzun süre etkisinden çıkamazdım. Ta ki düne kadar. Babamın bahçeden topladığı eriklerle birlikte evimize bir salyangoz gelmiş. Başka zaman olsa, bahçedeki erik ağacı ve birkaç süs bitkisi dışında betonarme yaşamımızda hiç karşılaşmaya alışık olmadığımız hayvanları mutfağımızda gördüğümde en az kız kardeşim kadar panik olurdum. “Açılın ben Eco-Friends’im, onu şimdi kurtaracağım!“ dedikten sonra bahçedeki çimlerin arasına kadar eşlik ettim misafirimize. Ecofriends projesinden bana kalanların en kıymetlisinin, doğayla kurduğum bu barışık ilişki olduğunu düşündüm.
Program boyunca; ideal şehir tasarımlarımız, katılımcı ülkelerin çevre sorunları ve çözümleri hakkında grup tartışmaları, pek çok açık alan etkinleri, doğa yürüyüşleri ve sahil temizliği gerçekleştirdik. Her anımızın dolu dolu geçtiği günlerde katıldığımız her faaliyeti yürekten hissetmemek mümkün değildi. Özellikle Satir’s Mandala ve sahilde meditasyon ile düzenli olarak yaptığımız fiziksel ve zihinsel faaliyetlerimizi düşünmek kendimizle baş başa kalıp ruhsal rahatlama sağladı. İlk katıldığım gençlik değişimi projesinden keyifli anılar ve dostluklarla ayrıldım. Bir sonraki projemi heyecanla bekliyorum.
Merhaba Ben Ezgi,
‘EcoFriends’ adlı Projenin bana çok şey kattığını düşünüyorum. Çevre sorunlarına farkındalık kazandırmak ve yaratıcı çözümler aramak adına birçok etkinlik yaptık, tartıştık, alternatif ideal bir şehir tasarlayıp bu şehri sunduk. Sunumlar ve tartışmaların yaratıcı düşünmeme ve topluluk önünde konuşmama birçok katkısı oldu. İngilizcemin proje süresince geliştiğini ve kendimi daha rahat ifade edebildiğimi farkettim. Ayrıca Leptokarya sahilindeki çöpleri toplama, projedeki çöplerimizi geri dönüşüm için ayrıştırma gibi uygulamalar da yaptık. Çevresel sorunlara ilgiyle yaklaşan bir grup insanla beraber bu etkinliklerin bir parçası olmak büyük bir deneyimdi. Ayrıca kültür gecesinde her ülkenin geleneksel yemekleri, dansları ve geçmişleri hakkında birçok yeni şey öğrendim. Kendi kültür gecemizde de yemeklerimizi, bazı danslarımızı tanıttık, hatta kına gecesinin simulasyonunu bile yaptık. 7 ülkeydik; Portekiz, İspanya, İtalya, Yunanistan, Estonya, Hırvatistan ve Türkiye, her katılımcıyı ayrı ayrı çok sevdim ve çok güzel anılar paylaştık. Dolu dolu, aktif, bir o kadar da eğlenceli bir proje geçirdim.
Merhaba Ben Burak,
Ecofriends adlı projeye Türkiye’den katılan 6 katılımcıdan biriyim. 6. Erasmus+ deneyimim, 5. Gençlik değişimim olan bu proje, şimdiye kadar tecrübe ettiklerimin en eğlencelisi, benim adıma en akılda kalıcısı oldu. Proje boyunca, çevre sorunları, geri dönüşüm, dünyanın gelecekteki muhtemel sorunları, katılımcı ülkelerin bu alanlardaki sorunları ve çözüm önerileriyle projelerini inceleme, bilgilenme deneyimlerimiz oldu. Proje benim adıma çok faydalı ve bir o kadar da harika bir tecrübe oldu. Erasmus’un insanları buluşturması sayesinde, artık 7 farklı ülkeden onlarca yeni arkadaş edinmemi de sağlamış oldu.
Merhaba Ben Furkan,
7 farklı ülkeden katılımcıların olduğu projede; Cevre ile ilgili farkındalıkları oluşturmak için beyin fırtınaları gerçekleştirdik. Gruplara ayrıldık ve her grup kendince bir proje oluşturdu. Oluşturduğumuz bu projeleri diğer gruplara sunduk. Fiziksel, zihinsel yorulduğumuz zaman her ülkenin birer gün yaptığı ”energizer” sayesinde eğlenerek farklı deneyimler edindik. Her ülkenin karşılaştığı problemler hakkında diğer ülkelere sunduk ve çözümlendirdik. Gittiğimiz akşamı bir arkadaşımızın doğum günüydü. Bu ortamı daha da kaynaştırdı. Her insan bir kitap olduğunu düşünmüşümdür. Ama oraya gidince onlarca ansiklopedi ile karşılaştım. Faaliyet bakımından çok yoğun bir etkinlikti. Yoğun olmasına rağmen gece geç saatlere kadar eğlenip sabah erkenden kalkabiliyorduk. Yaptığımız etkinliklerde takım çalışmaları hep önemli rol oynadı. Orada insanları güvenmeyi tekrar öğrendik. Birlikte plan yapmak önemliydi. Birlik beraberlik içinde çalışmadan hiçbir etkinlikte başarılı olamazdık.
Etkinlikten bazı fotoğraflar;
Takipte kalın! 🙂
