Avrupa Gönüllü Hizmeti (AGH)

Arzu, Polonya’daki AGH Deneyimi Detaylıca Anlattı

EVS’Lİ OL, AYRICALIKLI OL!!!

‘Bir ormanda yol ikiye ayrıldı, ben daha az geçilmiş olanından gittim ve bütün farkı yaratan bu oldu işte’ demiş Robert Frost.  Bu sözü kendime felsefe edindim diyebilirim.  Herkes aynı tercihleri yaparken ve aynı yönde giderken ben farklı deneyimler edinmeye çalıştım.  Hayatımda iyi ki yapmışım dediğim şeylerin başında erasmus, 2. sırada ise Avrupa Gönüllülük Hizmeti ya da yeni adıyla Avrupa Dayanışma Programı yer almakta.  Erasmus’tan sonra Avrupa’ya olan merakım daha da arttı ve araştırmalarım esnasında AGH programını öğrendim.  Polonya’nın Krakow şehrinde 9 aylık bir AGH projesi için kabul aldım.  Şimdi AGH sürecimi adım adım anlatacağım:


Serüvenimin başladığı yer Krakow, Polonya

Projeye başvururken:

Bu süreçte 3 ana faktör mevcuttur: Gönüllü-gönderici kuruluş-ev sahibi kuruluş

Gönüllü:

AGH’ye başvuran ve gönüllü olarak çalışmayı kabul eden kişidir.

Gönderici Kuruluş:

AGH projelerine başvurmayı düşünüyorsanız mutlaka Türkiye’den bir ‘Gönderici Kuruluş’a sahip olmanız gerekmekte.  Gönderici kuruluş projeden kabul aldığınızda resmi işlemleri yürüten ve yardıma ihtiyaç duyduğunuzda size yol gösteren kurumdur.

Ev sahibi kurum:

Gittiğiniz ülkede size ev sahipliği yapan ve gönüllü olarak çalışacağınız ülkede resmi işlemleri yürüten kurumdur.

CV:

CV sizinle ilgili temel bilgileri içeren belgedir. (Adınız, iletişim bilgileriniz, eğitim durumunuz, vb.) CV’nizi Europass formatında hazırlamanızı tavsiye ederim çünkü projelerin çoğu Europass formatındaki CV’leri kabul etmekte.

Motivasyon mektubu:

Motivasyon mektubunda yeterliliklerinizi, projeye başvuru amacınızı, projeye nasıl katkıda bulunabileceğinizi, varsa önceki gönüllülük deneyimlerinizi anlatmanız gerekir.

Son olarak CV ve motivasyon mektubunuzu hazırladıktan sonra projelere başvuru yapabilirsiniz.

Projeye hazırlanırken:

Tebrikler! AGH projesinden kabul aldınız. Hayallerinize bir adım daha yaklaştınız. Şimdi evrak hazırlama zamanı:) Yukarda bahsettiğim 3 ana faktör (gönüllü-gönderici kuruluş-ev sahibi kuruluş) koordineli bir şekilde çalışmaya başlar. Resmi süreç başlayacağı için gönüllü-gönderici kuruluş-ev sahibi kuruluşun imzalarının bulunduğu anlaşmalar imzalanır. Bu anlaşmalarda sürecin nasıl işleyeceği ile ilgili detaylı bilgi mevcuttur. Mesela vize süreci, konaklama, ulaşım, cep harçlığı, sigorta, vb.

Vize süreci:

Tüm evraklarınız tam olduktan sonra gerçekten de endişe edecek bir şey yok:) Ben vizemi konsolosluktan almıştım. Gerekli evraklar gideceğiniz ülkeye göre değişmekle birlikte

Polonya vizesi için gerekli evraklar:

-Pasaport
-Davetiye Mektubu (Ev sahibi kurum tarafından gönderilir.)
-Cigna sigorta poliçesi (Gönderici kuruluş sigortanızı sizin için yaptırıp bilgileri size online olarak gönderecek)
-Destek yazısı (Gönderici kuruluştan alınması gerekir)
-Faaliyet (Gönüllülük) Anlaşması(gönüllü-gönderici kuruluş-ev sahibi kuruluş arasında imzalanan temel sözleşme)
-Nüfus cüzdan fotokopisi
-Vize başvuru formu
-Öğrenci belgesi/Mezun belgesi
*Uçak bileti (biletimi ev sahibi kurumum almıştı ama yanımda belge olarak yoktu, sorun olmadı)
-Vize ücreti (71 dolar(usd) vize ücreti nakit olarak alınmakta, ücret ödediğinize dair size fiş verilecek, sakın atmayın:) ev sahibi kuruluş size bu parayı iade edecek)
-2 adet biyometrik fotoğraf
-Adli sicil kaydı
-Son 6 aylık banka hesap dökümü(bu belge ıslak imzalı olmalı ve imzalayan kişinin imza sirkülerini istemeyi unutmayın!)

**Çalışıyor iseniz ekstra belgeler gerekmekte:

-İşe giriş belgesi
-Son 6 aylık maaş bordrosu
– iş yeri sahibinden izin yazısı (proje tarihlerini yazan ve mümkünse İngilizce)
– işyeri sahibinin imza sirküsü kopyası
– iş yeri sahibinin ticaret sicil gazetesi kopyası
– işyeri sahibinin vergi levhası kopyası

Vize çıktıktan sonra:

Belgelerim eksiksiz olduğu için vizem 2 gün içerisinde hazırdı ama çıkabilecek her türlü soruna karşı vize işleminizi sakın son güne bırakmayın

Vizenizi taratıp hem gönderici kuruluşa hem de ev sahibi kuruluşa göndermeniz gerekmektedir.

GİDERKEN

Lütfen uçuşunuzdan en az 2 saat öncesinde havaalanında olun. Herhangi bir sorunla karşılaşma ihtimaline karşı kendinize zaman tanımış olursunuz. Mesela havaalanı çok büyük ya da karışık olabilir, çok fazla eşyanız olduğu için hepsini taşımakta zorlanabilirsiniz, güvenlik kontrolünde uzun kuyruklar olabildiği için erken gitmenizi tavsiye ederim

Uçuğa binmeden önce yanınızda bazı önemli evrakları bulundurmalısınız:

-Pasaport ve kimlik
-Davetiye
-Faaliyet anlaşması
-Sigorta poliçesi (Cigna)
-Yurt dışı çıkış harç pulu (Havaalanında 15 TL’ye alabilirsiniz)
Şimdi istikamet yurt dışı, yepyeni bir hayat sizi bekliyor
**Uçak biniş kartlarınızı atmayın. Ev sahibi kuruluşun belirtilen tarih ve saatte uçağa bindiğinizden emin olması gerekir.

Proje sırasında

‘Anlatılmaz yaşanır’ dediğimiz kısma geldik. Hayatınızdaki yeniliklere ve değişimlere ‘Merhaba!’ deyin. Kelimenin tam anlamıyla her şey çok farklı. Farklı bir ülkede yaşayıp, farklı bir dil duyup, başka kültürleri tanıma şansına sahipsiniz. Kulağıma çok hoş geliyor. 🙂 Burada yaşayacağınız güzel anı ve tecrübeleri kelimelerle ifade etmek mümkün değil.

İlk haftalarda Ulusal Ajans gönüllüler için On Arrival Training (Varış Sonrası Eğitimi) düzenlemektedir. Bu eğitime eğitmenler ve diğer şehirlerden gelen gönüllüler katılmaktadır. (Katılım zorunludur) Eğitimler genelde ev sahibi ülkenin farklı ya da turistik bir şehrinde yapılmakta. Eğitmenler gönüllülere ev sahibi ülke/şehir, EVS hakkında temel bilgiler verip, eğlenceli aktiviteler düzenlemektedir. Bir nevi adaptasyon eğitimi gibi. Gerçekten çok eğlenip ev sahibi ülke ve diğer ülkeler hakkında bolca bilgi sahibi olup dünyanın dört bir tarafından arkadaş edineceksiniz. Aynı zamanda çalıştığınız proje ile ilgili nasıl etkinlikler düzenleyeceğinize dair fikir alışverişinde bulunuyorsunuz.

EVS Ailem

Projeniz uzun süreli ise projenin ortasında Ulusal Ajans tarafından Mid-Term Training düzenlenmektedir. Bu eğitimde şu ana kadar EVS projenizin nasıl ilerlediği, Youthpass sertifikası, proje bitiminde ev sahibi ülkede iş bulma imkanları, gelecek planlarınızla ilgili aktiviteler planlanır. Tekrardan başka bir şehri keşfedip yeni arkadaşlıklar edinme şansı bulacağınız keyif dolu bir eğitim 🙂

Her şeyden öte kendinizi keşfetmek, yeterliliklerinizi öğrenmek istemez misiniz? Değişen dünya şartlarında farklı ülke ve kültürlerden haberdar olmak? Hayata bambaşka bir perspektiften bakmak? İşte bu noktada EVS harika bir program. Projeniz doğrultusunda neyi ne kadar yapabildiğinizi, yeni bir ortama adapte olmayı, farklılıklar karşısında nasıl davranmanız gerektiğini öğreniyorsunuz. İnanın bana bunları anlatmak sözcüklerin havada kalması gibi ancak bir gün olur da bir projeden kabul alırsanız ne demek istediğimi anlayacaksınız…

Çalıştığınız kurumda insanlar ailenizin bir parçası gibi olacak. İnsanlar anneniz gibi sizin için endişelenecek, onların size her türlü konuda destek olmaya çalıştıklarını hissedeceksiniz. Sizi ne zaman görseler size yemek ikram edecekler bazen ortak bir dilde konuşamasanız bile vücut dili ile sizinle iletişim kurmaya çalıştıklarını gördüğünüzde ortaya ne kadar da renkli kareler çıktığını fark edeceksiniz 🙂 Aynı zamanda kendi kültürünüzle ilgili yiyecek/içecek hazırlamak yabancıların dikkatini çok çekmekte x: D Ben çalıştığım anaokulunda öğretmenlerim için Türk kahvesi, salep, sigara böreği hazırlayıp lokum da ikram etmiştim ve de hoşlarına çok gitti. Ayrıca çocuklarla da sigara böreği hazırladık, çok eğlendik. Kendi kültürümü tanıtma amaçlı bayrak boyamaktan dansa kadar elimden geldiğince etkinlik planlamaya çalıştım.

Çocuklarla sigara böreği yaparken

Sigara böreğini pişirdikten sonra

Öğretmenlerim için Türk Kahvesi

Ev arkadaşım için künefe 🙂

EVS ‘in Gönüllülere Sağladığı İmkanlar

Ulaşım:

Ulusal Ajans tarafından her gönüllü için ayrılan bir ulaşım bütçesi mevcuttur. Bu bütçe doğrultusunda ev sahibi ülkeye gidiş ve kendi ülkenize dönüş biletleriniz karşılanmakta olup çalıştığınız şehirdeki tüm ulaşım masraflarınız da bu program dahilindedir. (Ev sahibi kurumum belirtilen bütçe doğrultusunda bilet araştırmamı istemişti, ben de bu doğrultuda kendim için bilet seçip ev sahibi kurumuma bildirdim. Bileti kendileri aldılar. Ancak bazı durumlarda bieti sizin almanızı isteyebilirler. Bu durumda ev sahibi ülkeye gittiğinizde biletiniz için ödediğiniz faturayı göstererek ödediğiniz parayı geri alabilirsiniz. )

Konaklama:

Ev sahibi kurum siz ülkeye gelmeden önce konaklama için gerekli düzenlemeleri yapar. Ben bir apartman dairesinde 5 kişi ile yaşadım. Evde 3 oda vardı ve her odada 2 gönüllü kalmaktaydı. Özel bir ihtiyacınız söz konusu ise anlaşma esnasında bunu belirtmeyi unutmayın!!

Yemek-Cep Harçlığı:

Ev sahibi ülkenin yaşam standartları göz önüne alınarak size yemek ve cep harçlığı verilmektedir. Ben yemek ve cep harçlığımı 2 ayda bir alıyordum yani para toplu bir şekilde hesabıma yatırılıyordu. Harcama yaparken dikkatli olmakta fayda var. Paranın yeterli olup olmaması sizin harcama durumunuza bağlıdır

Dil kursu:

EVS kapsamında ev sahibi ülkenin dil kursuna katılma hakkınız bulunuyor. Bu kurs sayesinde yerel halkla iletişim kurabilecek düzeyde dil öğrenebiliyorsunuz. İnsanlara kendi dillerinde selam vermenin onları ne kadar mutlu ettiğini göreceksiniz. Ya da çalıştığınız şehir küçük ve İngilizce bilen sayısı az ise bu dil kursuna ağırlık vermeniz hayat kurtarıcı olmakta.

Lehçe ders notlarım

Tatil:

Hafta sonları hariç her ay 2 gün tatil hakkınız var. Tatil günlerinizi kullanmak isterseniz çalıştığınız kuruma bildirerek bu günlerinizi değerlendirebilirsiniz. Proje başında tüm resmî tatilleri öğrenerek gezi planı yapabilirsiniz. Ben resmi tatilleri öğrenerek ve kendi tatil günlerimi birleştirerek ülkeden ülkeye geziyordum.

Kopenhag

Malmö

EVS’in Size Kazandırdıkları

Ev sahibi ülkenin dilini, kültürünü, insanlarını yakından gözlemleme ve öğrenme fırsatı edinmiş oluyorsunuz. Onların kültürlerini öğrendikçe kendinizi onlara daha yakın hissediyorsunuz. Christmas, büyükanne-baba günü, Easter gibi özel günleri onlarla kutlarken ve etkinlik hazırlarken çok eğleniyorsunuz. Ayrıca diğer kültürlere olan bakış açınız yeniden şekillenmekte olup başka kültürleri keşfetme çabasına girerseniz hiç şaşırmayın


Polonya’nın geleneksel pierniki ya da bir diğer adıyla zencefilli çöreğini yaparken

EVS yaparken dünyada başka hayatlar olduğunu da görürsünüz. Uzun süreli proje gönüllüsü iseniz Ulusal (D) vizeye sahipsiniz demektir. Tüm Avrupa ülkelerine sınırsız geçiş hakkı elinizde bulunuyor. EVS’in en sevdiğim yanlarından biridir diyebilirim. Hani bir söz vardır ya: ’Hayattan kaçmak için değil, hayatı kaçırmamak için yola çık!’ diye. Gerçekten de yola çıkmanın, seyahat etmenin, seyahat esnasında karşınıza çıkan problemlerin size nasıl bir yansıması olduğunu bir bilseniz…. Seyahat ettikçe düşüncelerinizin değiştiğini ve ön yargılarınızdan kurtulduğunuzu fark edeceksiniz. Belki gelecek ile ilgili planlarınız yeni bir şekil alacak ya da hayatınızın geri kalanını farklı bir ülkede devam ettirmek isteyeceksiniz. Kim bilir…

Yeni, bir o kadar da geniş bir aileniz olur. Diğer gönüllüler ve çalıştığınız kurumdaki insanlarla vakit geçirdikçe onları ne kadar sevdiğinizi anlayacaksınız. Hep birlikte eğlenmek, oyunlar oynamak, yemekler yemek, seyahat etmek, dertleşmek, vb. sizi o kadar yakınlaştırıyor ki proje bitiminde ayrılmak çok zor oluyor. Her biri ailenizin bir parçası gibi oluyor. Yine de günün birinde onları tekrardan görme umudu sizi mutlu etmekte.

Yeni bir dil öğrenirsiniz. Ev sahibi ülkenin dilini öğrenebilir ve o dili yerinde kullanabilirsiniz (teori + pratik). Dili o kadar çabuk öğrenince siz bile kendinize inanamayacaksınız. İlgi duyduğunuz başka diller de olabilir. Benim ev arkadaşlarımdan birisi Yunan’dı ve kendisinden Yunanca öğrenmeye çalışıyordum. Kendisi de Türkçe öğrenmeye meraklıydı. Karşılıklı olarak birbirimize dillerimizi öğreterek çok eğleniyorduk. Aynı zamanda gönüllüler grubumuzda Türkçe popüler bir dildi. Arkadaşlarımın benle Türkçe konuşması, pratik yapmaya çalışması beni çok mutlu ediyordu.

Kendinizi tanırsınız. Yeteri kadar tecrübe edinmeden zayıf ve güçlü yanlarınızı bilmek zordur. Bu hayatta ne yapmak istiyor olursanız olun zayıf ve güçlü yanlarınızı bilmek bir avantajdır. Zayıf yanlarınızı geliştirerek kendinizi daha güçlü bir hale getirirsiniz. Değişen ve gelişen dünya şartlarında neyi sevdiğinizi ya da neyi yapıp yapamadığınızı öğrenme bakımından EVS gerçekten güzel bir program.

Hiçbir zaman farklı yollardan gitmekten ya da farklı tercihler yapmaktan korkmayın…

Son olarak her zaman bana destek olan Gönderici kuruluşum Gençlik Çalışmaları Derneği’ne ve başkanına teşekkür ederim.

ARZU ALKAYA